• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

İyotkokusu.com

Hoş geldiniz!

Edebiyat Köşesi
Saat
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Site Haritası

TİRANI BESLEMEK

 www.iyotkokusu.com/yazarlar






                                                        
TİRANI BESLEMEK

 

İnanır mısınız, çocukluğumda islam dininin içinde bulunagelen ama benim bir türlü  kabullenemediğim ve de uygulama şekliyle de,barbarlık olarak baktığım tek ibadet etme yöntemi kurban kesimiydi…

Her sene birkaç gün tekrarlanan bu dini ayine ve ritüellerine dayanamaz, sokağa bile çıkmak istemezdim. Sadece ben değil mahallede ki tüm çocuklar öyleydi. Çünkü her yer kan gölüne döner , her yeri çiğ et ve boğucu bir sıcak kan kokusu sarardı. Evler, eller, sokaklar, ağaçlar, oturduğumuz çimenler, hatta top oynadığımız yerler bile ama her yer çiğ et kokardı ,kan kokardı. Ve bu dayanamadığımız pis koku günlerce hatta haftalarca görünmez bir sis bulutu gibi çöker ve kaybolmazdı ortalıktan…

Kurban bayramların da, şeker bayramlarının aksine hiç el öpmek istemezdim. Kadın, erkek herkesin neredeyse tüm büyüklerin elleri,kolları et ve kan kokardı. Allah sizi inandırsın el öpeceğim zaman nefes bile almazdım. Alt dudağımın bir kısmı ile çenemi belli belirsiz o uzatılan elin üzerine değdirir sonra da çabucak alnıma dokunduruverirdim o kadar…

Ve tüm bu kanlı gösteri, çocukların oynayabileceği ne kadar açık alan, yeşillik, bağ-bahçe varsa oralarda yapılırdı. Bizim günlerce öncesinden aramızda duygusal bağlar kurduğumuz ,sevip okşadığımız, öpüp kokladığımız hatta ellerimizle yem ve ot verip beslediğimiz masum bakışlı ve de günahsız, irili ufaklı bir sürü hayvancık o infaz günü geldiğinde! çırılçıplak halde, ağaçlara ve demir çengellere asılmış olarak, oldu bittiye getirilip ne olduğunu bile anlayamadan sanki yaşadıkları o şehirde , o ülkede kendi insanları tarafından toplu katliama uğramışcasına, zavallı görünürlerdi o çocuk gözlerimize…

Neyse ki babam, bu ibadeti genellikle evden uzak bir yerde yapar, bizi de pek götürmezdi zaten bu sözüm ona ayine? Bazen de köyde filan birkaç kişiyle ortak girerdi kurban'a, belki de bu günahı tek başına üstlenmek istemiyormuş gibi de gelirdi bana…

Büyüklerimizin şöyle bir açıklaması olurdu kurban kesmenin fazileti hakkında? Efendim, kurban kesmek ve kan akıtmak, insanın içindeki katliam ve canilik duygularını köreltirmiş, özellikle de erkeklerin ? Çünkü bu ibadeti erkekler yapardı ve onların üzerine vacipti, borçtu yani onların söylediklerine göre…
Allahtan öyleymiş de kadınlar fazla bulaşmamışlar bu toplu can alma törenlerine ve ayinlerine, bir de onlarla uğraşırdık şimdilerde…

Madem öyleydi; İnsanların içindeki katil ve cani duyguları frenliyordu bu ibadet te ? Niye o zaman meydanlarda, çoluk çocuğun gözü önünde hala daha, hatta daha da beter bir şekilde devam ediyor bu katliamlar? Katliam diyorum çünkü; Bugün İslam coğrafyası dediğimiz bu topraklarda, Allah adına öldürmenin, öç almanın ve de bu şiddet ayinlerinin adına İslam diyorlar, Müslümanlık diyorlar, Şeriat diyorlar?

Hani kardeşim içimizdeki caniyane katil duygular, hayvan kesmeyle yok olacak ve de körelecekti? Niye hala Müslüman Müslümanı katlediyor? Hem de çoluk çocuğun gözü önünde ve de çoluk çocuk demeden fütursuzca yapıyorlar bu katliamları! Hani öldürmeyecektik! Söz vermiştik Allah’a, kal-u bela da ? Yalan kardeşim yok böyle bir şey! Bu sadece kafa bulandırmak! O topraklarda kendi egemenliğini kurmak isteyen o zihniyet, kendini adeta Tanrı yerine koyarak, tüm kazanılmış kültürel birikimi ve mirası da yok edip insanların yüreklerine dehşet ve korku salarak, tiranlığını kurmak, adeta kazımak istiyor saf beyinlere  ve de cılız yüreklere !..

Kendi dininden olmayanı kabul etmemek, Allah’ın bile kitabında yokken, yarattıklarının kurduğu ve adına şeriat'le yönetilen din devleti dedikleri bu tiranlıklara katılıp ,barbarca cinayet işleyenlerin oluşturduğu, bu cüce cehennem zebanileri topluluğuna dünyanın her yerinden akın akın insanlar katılmakta? Ve bu katılanların içinde kandırılmış çok Müslüman ve sonradan Müslüman olmuş (avrupalı)  insan var ve de bunların çoğunluğu, çok genç denilebilecek yaştadır...

Ve bu neyin kafasıdır, ben bunu hala anlayamıyorum ama şunu iyi biliyorum ki ve devamlı da tekrar ediyorum; Din bir afyondur ! ve Ehil olmayan ellerde, dozajı da  iyi ayarlanamadığında kafayı bulandırır. Saf ve de cahil dimağları, halüsinasyonlarla kandırmakla da kalmaz adeta  allak bullak eder !..

Özellikle de bu yüzden küçük yaşlarda (buluğ çağında), verilecek din eğitimine çok dikkat etmek gerekiyor? İbadetler gösteri haline getirilmeden, manevi baskı ve dikta yapılmadan Ahlak çerçevesinin sınırları da iyi çizilerek, insani duygu ve vasıflarla (iftira atmamak,hırsızlık yapmamak, yalan söylememek, rüşvet alıp vermemek, laik olmak ve en önemlisi de can almamak) örneklendirilerek ve de çok kitap okutarak. Kitap derken de öyle tek yönlü, özellikle dini ajite eden mutaassıp öğelerle doldurulmuş, rengarenk şekilci doktrinlerle bezeli neşriyat değil de daha evrensel yerli ve dünya klasiklerinden, içine dini öğeler dozajlı olarak serpiştirilmiş, vizyonel bakış açılı, öyle fazla kadın erkek ayrımı gütmeyen, sevgi ve paylaşım temalı, örnekleri daha da genişletilebilecek türden kitaplar, eserler seçip okutarak daha iyi temeller atılabileceğine inanıyorum ve kendim de bizatihi uyguluyorum bu öğreti şeklini  naçizane…

Sadece şekilci dincilik ve dindarlık yetmiyor! Altının iyi doldurulması lazım, dediğimiz gibi vizyonel ve sorgulayıcı bakış açısı yaratmak şart! Aksi takdirde aşırı misyoner bir bakış açısı kaçınılmaz oluyor…

Hem zannetmeyelim ki aşırı dindarlık duygusu pompalayarak özellikle de erkek çocuklarının aklından cins-ü latif’e olan ilgisini azaltıp çıkarabiliriz? Çıkmaz! Okullarını da ayırsak, evlerde de saklasak, sağlık için  el değdirmeye bile yanaşmasak yine de çıkmaz! Çünkü bu doğanın ve evrenin yazılı olmayan bir yasasıdır…
Ne kadar saklarsak, gizlersek, kapatırsak bu ilgi daha da pekişecek ve kazınacak  o erkek çocuklarının ve kız çocuklarının beyinlerine, hayal dünyaları yanlış yönde gelişecek, bir de bunun üstüne, elle tatmini de yasaklayıp günah diyeceksiniz? Ne yapacak kardeşim bu çocuklar sorarım size ne yapacaklar ha?

İnsanlık gelişim tarihi neredeyse 3500-4000 yıl ,İslam’ın doğuşu ise 1400 yıldan fazla, bugünler de yıl olmuş 2020 ler, bazı dinci tüccarlar çıkıp ta, çıplak banyo yapmak günah mı, değil mi tartışması yapıyor?. Ya da hala daha yorgansız sevişmek günahtır diyerek, eve melek gelmez safsataları ile insanları, yazın 35-40 derece bunaltıcı sıcağında, kan revan vıcık vıcık ter içinde sevişmeye zorluyorlar ve alıcı da buluyorlar bu sapıkça fikirlerine ? Birisi de çıkıp banyo veya yatak odası gibi mahrem ve yasal yerlerde meleğin işi ne? Diye sormuyor kardeşim ! Niye? Yanlış bir misyonla eğitildiği için diyemiyor! Manevi baskısı ve korkusu yüksek bir din doktrini aldığı için diyemiyor! Kısacası Allah ile korkutulduğu için diyemiyor!
 
Diyemiyorlar ki biz yanlış bir iş yapmıyoruz; Çalmıyoruz, rüşvet alıp vermiyoruz, yetim malı ve kul hakkı yemiyoruz, İmtiyaz kullanıp kimsenin dinine, inancına karışmıyoruz, iftira atmıyoruz ve de öldürmüyoruz. Aksine insanları top yekün seviyoruz, ötekileştirmiyoruz ki, Allah’tan niye korkalım? Hem Allah’ın koyduğu mahremiyet sınırları içinde ve yasal (helal)  bir şekilde gideriyoruz nefsani ihtiyaçlarımızı kime ne? Bazı münafıklar gibi 2. 3.ve 4. eş deyip, kadınları muta nikahlarıyla kapatmıyoruz ki (x) rezidanslara ? O melekler giremiyorlar mı oralara, yoksa güvenlik mi almıyor içeriye ? Sorun bakalım bu şirk panteon'unun  soytarılarına size ne cevap verecekler?..
 
Allah’ın başka işi mi yok? Aksine kullarım sevmediğim şeyleri yapmıyorlar diye daha çok memnun bile olur!
Bunları diyemiyorlar işte bu sahte din satıcılarına…Diyemedikleri için de mallarına daha çok mal katıyor bu din bezirganlığı yapan şirk cambazları, ve Tiranlıklarını daha da fazla pekiştiriyorlar samimi yüreklere saldıkları o sözümona korkularla !!!

Gençler ! Gelin bu hatalardan yol yakınken vazgeçin. Hadi biz çocukken ‘’Kurban’ı beslemek’’ ve onlarla aramızda duygusal bağ kurmak gibi hatalar yaptık ve sonrasında geçici travmalar yaşadık.
 
Ama sizin önünüzde her an ulaşabileceğiniz bir dünya ve bilgi deryası varken, okuyabiliyorken ve de en önemlisi Allah’ın verdiği muhteşem akıl gibi bir hediye de almışken, gelin bu ‘’Tiran'ı beslemek ‘’ gibi maneviyat yıkıcı ve kalıcı büyük travmalara yol açabilecek hatalardan,günahlardan vazgeçin… Ahiretinizi de mahvetmeyin !


Yani; Siz önce kendi din kardeşlerinizle savaşmayacaksınız, öldürmeyeceksiniz ki, Düşmanlarınıza karşı birlik olabilin. Olamazsanız işte bugünkü gibi çok daha büyük katliamlara kapı aralamış olursunuz? Yahu iki tane büyük emir var. Birincisi, OKU!, ikincisi , ÖLDÜRMEYECEKSİN! Ötesi berisi yok? olanı biteni bu, bunları uygula,yerine getir. Zaten kendinide ahiretinide kurtardın demektir. Daha ne diye debeleniyorsun ben, ben hep ben diye! Hem bu kibir, böüyüklenme niye? sen Tanrı mısın ki, hükümranlık altına almaya kalkıyorsun insanları? Senin yaptığına verebileceğim tek cevap; zavallılık...


Korkunun ecele bir faydası yok efendim. Siz hala daha 1500 yıl sonra olduğunuz yerde sayıyorsanız, Verilen o muhteşem aklında bir gün hesabı sorulur…
 
Naçizane…
 
Sürç-i lisan ettiysek af ola efendim…
 

20/02/2015

Murat TEKİNEŞ

    

 








Yorumlar - Yorum Yaz