İyotkokusu.com
Hoş geldiniz!
YILDIZ KARAYEL
Türkiye'de devlet çarkının nasıl çalıştığını hayret ettirmeden ve çok da fazla düşündürmeden, kahramanları bizden birileriymiş de aralarında oturup (kahvede, meyhanede, tarlada) onlara birer mikrofon uzatıp, hem muhabbet hem de röportaj yapar gibi gözlerimizin önüne seriyor Rıfat baba...
Özellikle batı Karadeniz'in kuzeyindeki yerleşim yerlerinden Kastamonu-Cide ve Bartın-Kurucaşile civarlarındaki ekonomik düzenin alışılmış düzensizliğine dikkat çekiyor.
Romanya ve Bulgaristan'dan yapılan sigara-viski -silah kaçakçılığı'na ve de ormanlardan yapılan kaçak odun kesimine kadar, sistemin feodal yapı aracılığı ile bunlara göz yumuşunu adeta göz kırparak anlatıyor bize...
Alnının teriyle çalışan köylünün zorlukları ve Karadeniz'in meşhur poyraz, yıldız, karayel gibi soğuk rüzgarlarının altında balıkçılık yapanların üç kuruş için çile çekerken, yasal işlere ülkemizde hala enayilik gibi bakıldığını gösteren muazzam bir tablo...
Yapılacak olan karadeniz sahil yolunun, Cide'nin Akpelit köyünden geçecek kısmının, kendi tarlasını yok etmemesi adına Hurşit Ağa'nın yaptığı ayak oyunları ve seçim öncesi yaptığı madrabazlıklar?
Köylü kızlarının halk eğitim merkezinde öğrenerek yaptıkları el emeği işlerini sergileme işini bile, Kaymakam ve Belediye başkanını kullanarak kurdelalı açılış törenine döndürmesi öyle güzel hicivle anlatılmış ki;
Devlet bürokrasisinin gıyabında feodal yapıya toslayan, sahil yolu projesini dağdan aşırtmaya çalışan greyderlerin onca kayadan sonra halk eğitim merkezli ve yazmalı köylü kızların etten barikatının karşısında düştükleri acziyetin destansı dillendirilişi Rıfat Ilgaz'ın yaptığı?..
Şaduman Dağlı gibi köylüler, Mecit Efendi gibi muhtarlar, Nazife gibi kendini eğitmiş kızlarımız olduğu müddetçe, Hurşit ağa ve Hafız esat ağa gibi gerektiğinde dini bile fon olarak kullanan hırsızların ve sistem yalakalarının yüzlerine örf, adet, gelenek-görenek hamuruyla yoğrulmuş helal ekmek şamarı inecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın diyor bu eser bize...
Mesela ben öğretmen olsam, lise seviyesindeki öğrencilerime ilk tavsiye edeceğim kitaplardan biri olurdu bu eser...
KİTAPTAN ALINTI 1:
Evet, bir zamanlar bu yanı da olmuştu Şaduman Dağlı'nın... Bitmeyecek sanılan bahriye askerliği bitmiş köy yaşamı başlamıştı, toprağın çilesi...
Başkalarının çıkarına orman kaçakçılığı... O zaman da Hurşit Karaman'ın babası vardı, Hacı Mahir... Ne kayınlar, meşeler, kestane ağaçları çekmişti, onun kızağındaki tekneler için... Karış karış bilirdi kereste yataklarını... Onun sakladığı yerleri, değil orman koruma memurları, şeytan üstünden geçip gitse bulamazdı. Bu yüzden bölük bölüktü uykuları...
KİTAPTAN ALINTI 2:
''Gel!'' dedi, ''Gel de şu ayın haline bak! Nasıl çevrelenip kalmış sislerin ortasında... Ağlıyor sanki...'' Çadırın yırtmacından başını uzatan Rasih Gürdilek:
Başkalarının çıkarına orman kaçakçılığı... O zaman da Hurşit Karaman'ın babası vardı, Hacı Mahir... Ne kayınlar, meşeler, kestane ağaçları çekmişti, onun kızağındaki tekneler için... Karış karış bilirdi kereste yataklarını... Onun sakladığı yerleri, değil orman koruma memurları, şeytan üstünden geçip gitse bulamazdı. Bu yüzden bölük bölüktü uykuları...
KİTAPTAN ALINTI 2:
''Gel!'' dedi, ''Gel de şu ayın haline bak! Nasıl çevrelenip kalmış sislerin ortasında... Ağlıyor sanki...'' Çadırın yırtmacından başını uzatan Rasih Gürdilek:
''Bir perdenin altına gizlenmiş gibi''... dedi, ''Bir ışık bulutunun altına... Öyle bir bulut ki, altındakini de büsbütün perdeleyemiyor...''
''Buna bizim hemşeriler, ay harmanladı derler...''
''Bir fırtınanın hemen çıkacağına işarettir. Daha çok karayelin patlayacağı anlamına gelir, ayın harmanlaması. Yıldız rüzgarı da olabilir, Karayel de... Ortalaması yıldız karayeldir bunun. Karadeniz'i yayık gibi çalkalar bu rüzgar. Kaç gemicinin canına kıymıştır, kaç geminin, kaç vapurun! Tehlikeli olmasının nedeni birden patlamasından...
KİTAPTAN ALINTI 3:
Karayolları'nın Cide'deki onsekiz yataklı lojmanına bakan Bayram Topsakal ikindi namazına yetişmişti, Akpelit Camisi'ne. İktidardaki partinin mukaddesatçı bölümünü ayakta tutanlardandı. Her nekadar memurlar yasasıyla birlikte, parti tüzükleri Bayram'ın bütün eylemlerine pek elverişli değilse de, Topsakal, on yıldır bu lojmanları, tarikatı adına işletmekte en küçük bir zorlukla karşılaşmamıştı.
ÇINAR YAYINLARI
Karayolları'nın Cide'deki onsekiz yataklı lojmanına bakan Bayram Topsakal ikindi namazına yetişmişti, Akpelit Camisi'ne. İktidardaki partinin mukaddesatçı bölümünü ayakta tutanlardandı. Her nekadar memurlar yasasıyla birlikte, parti tüzükleri Bayram'ın bütün eylemlerine pek elverişli değilse de, Topsakal, on yıldır bu lojmanları, tarikatı adına işletmekte en küçük bir zorlukla karşılaşmamıştı.
ÇINAR YAYINLARI
10/04/2015
Yorumlar - Yorum Yaz