• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

İyotkokusu.com

Hoş geldiniz!

Edebiyat Köşesi
Saat
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.439832.5698
Euro34.502534.6407
Site Haritası

Kadın Haklarına Saygılı bir lider

www.iyotkokusu.com/Atatürk



MUSTAFA KEMAL VE KADIN HAKLARI








İzmir de 31.1.1923’de verdiği söylevde kadınların eğitim gereğini şöyle belirtmektedir:

“Kadının en büyük görevi analıktır. İlk eğitim verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse bu görevin önemi yeterince anlaşılır. Milletimiz güçlü bir millet olmaya kesin karar vermiştir. Bugünün gerekli olan şeylerinden biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini sağlamaktır. Bundan ötürü kadınlarımız da ilim ve fen adamı olacak ve erkeklerin geçtikleri bütün eğitim kademelerinden geçeceklerdir. Sonra kadınlar toplumsal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı ve koruyucusu olacaklardır.

Kadınların üzerlerine düşen diğer görevlerin yanı sıra en faziletli ve yararlı görevinin analık ve faal evlâtlar yetiştirmek olduğunu ve bu nedenle anaların yüksek niteliklere sahip olmaları gerektiğini belirten Atatürk, 21.3.1923’de Konya kadınları ile yaptığı konuşmada, “kadınların erkeklerden daha aydın, daha kültürlü ve daha fazla bilgili olmaları zorunludur” der ve “eğer gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar” diyerek tamamlar.

Atatürk’ün belirttiğine göre batılılar Türk kadınını boş, cahil, uygar olmayan ve toplumsal hayata karşı ilgisiz ve hayattan, dünyadan, insanlıktan, iş ve güçten uzak tutulan varlıklar olarak görmektedirler. Anadolu Türk kadını böyle değildir.


Atatürk aile kavramına büyük önem vermiştir.Türk kadınına en büyük hediyesi, 4 Ekim 1926’da Türk Medeni Kanunu’nun yasallaşmasıyla, hukuk alanında yapmış olduğu devrimdir. Aile hukukunun temeli olan Medeni Kanun’un kabulü ile, kadın erkek arasında eşitlik ilkesi getirilerek poligami kaldırılmış ve resmî nikâh ile evlenme işi koruma altına alınmıştır.

Kadını mal olarak kabul eden köhne zihniyet tarihe karışmıştır. Birbirini görmeksizin vekiller vasıtası ile evlenme Cumhuriyet Türkiyesi’nde uygulamadan kalkmış, birbirini tanıyan, anlayan çiftlerin aile kurumunu meydana getirmelerine olanak sağlanmıştır. Aile hukukumuzda çağdaş zihniyetin yerleşmesi ile, Türk kadını gereken teminatı kazanmış ve aile statüsünde daha onurlu bir yere yükselmiştir.

Bundan sonra kadınlar sırasıyla, 1930 da Belediye, 1934’de Milletvekili seçme ve seçilme haklarına kavuşarak, Dünya kadınlarının çağdaş konumuna gelmiştir. Hatta o tarihlerde birçok batı ülkesinden daha ileri haklar elde etmiştir.


''Şuna inanmak gerekir ki,dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.''  M.Kemal ATATÜRK


''Bizim toplumumuz için ilim ve teknik gerekli ise bunları aynı derecede hem erkek hemde kadınlarımızın edinmeleri gerekmektedir.''  M.Kemal ATATÜRK


“… Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadı­nından fazla çalıştım…, milletimi kurtuluşa ve zafere gö­türmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez. … Belki erkeklerimiz memleketi istilâ edenlere karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat erkekleri­mizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadın­larımız işletmiştir… ''  M.K.ATATÜRK









5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ

5 Aralık Atatürk Devrimleri'nin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü oluyor. 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı. 


5 Aralık Atatürk Devrimleri'nin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü oluyor. 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı. 

5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı ise sadece 17 idi. 5 Aralık 1934’de Türkiye Cumhuriyetinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınırken, o dönemde Avrupadaki bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu.

Seçme ve seçilme hakkına Fransa'da kadınlar 1944, İtalya'da 1945, Yunanistan'da 1952, Belçika'da 1960 ve İsviçre'de 1971 yılında kavuştular.



atatürk ve kadın sözleri ile ilgili görsel sonucu


TÜRKİYE'DE KADINLARIN KATILDIĞI İLK SEÇİM
Kadınlar siyasal haklarını ilk kez 1930 yılındaki Belediye seçimlerinde kullandılar. Seçimler, Eylül başından Ekim’in 20’sine kadar sürdü. Şehir meclislerine girebilen kadınlar arasında İzmir seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’nın iki kadın adayı olan Hasane Nalan ve Benal Nevzat Hanımlar ile, İstanbul seçimlerinde CHF adayı olan Rana Sani Yaver (Eminönü),Seniye İsmail Hanım (Beykoz),Ayşe Remzi Hanım (Beyoğlu),Nakiye (Beyoğlu),Latife Bekir (Beyoğlu) Hanımlar vardır.
Bu seçimlerde Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde belediye başkanı seçilen Sadiye Hanım, "Türkiye'nin İlk Kadın Belde Belediye Başkanı" olmuş ve bu görevi iki yıl yürütmüştür. Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı ise çok partili siyasal yaşama geçildikten sonra seçildi. 3 Eylül 1950 tarihinde yapılan yerel seçimlerde 27 üyesi bulunan Mersin Belediye Meclisine seçilne Müfide İlhan, ilk kadın il belediye başkanı oldu.





Yorumlar - Yorum Yaz