Mesela internette gezinirken kahrolası öğrenme merakım yüzünden yeni öğrendiğim kelimelerin anlamlarını söyleyeyim size;
Permafrost: Bu kelimenin anlamı şu demekmiş; ''donmuş toprak'' açılımı ise Jeoloji Biliminde iki yıl veya daha fazla süre,suyun donma noktası veya bu derecenin altında kalan topraktır.
Kurgança: Orta Asya'da kilden yapılmış ev demektir.
Dilemma: ikilem,istenmeyen seçeneği kullanma durumu,zor durumda kalmak.
Serencam: Netice,bir olayın sürecin sonucu,bir işin sonu,başa gelen ya da başından geçen bir olay veya olaylar.
------------------------------------------------------------------------------------ Nihilizm: Hiççilik ve yokçuluk anlamına gelir. Latince de, nihil: hiç anlamına gelir.Her gerçeği,değeri,bilgi imkanını reddeder hatta varlığı bile yok sayar.
Ampirizm: Deneycilik, bilginin gözlem,deneme ve duygularla elde edilebileceğini ileri süren geleneksel öğreti görgücülük, akılcılık karşıtı. Her türlü bilginin esasının tecrübeye, deneye dayandığını ileri süren felsefi görüş,şarlatanlık.
Ampirik; araştırmaya değil de uygulamaya, deneye ve gözleme dayalı olan, yalnızca deney ve gözlem sonuçlarına dayalı olan (görgül)...
Kateşizm: Hıristiyanlık kurallarının tümüdür...
Sigmata: Hz.İsa'nın çarmıha gerildiğindevücudunda oluşan yaralara verilen isimdir...
Hagia Sophia (Ayasofya): Yunanca da kutsal bilgelik anlamına gelir.
Skolastizm: Orta çağ Avrupasında kilise tutuculuğundandoğan düşünce şeklidir ve her türlü yeniliğe kapalıdır...
Mesela bir gün TV'de denizleri anlatan bir belgesel seyrederken öğrendiğim bir konuyu paylaşayım;
Köpekbalıklarının vücudun da hava kesesi olmadığı için,iskeletleri çok hafif olmasına rağmen yüzmeyi bıraktıklarında adeta bir taş gibi dibe batarlar. Bundan dolayı çoğunlukla dipte kuma yatarak dinlenirlermiş...Ayrıca köpekbalıklarının dişleri kırıldıkça kendini yenilermiş ve bir köpekbalığı ömrü boyunca 2-3 bin tane diş çıkarabilirmiş...
Otofaji: Biyolojide bir terimdir. Bir hücrenin (canlı organizmanın) kendi kendini yemesi, yiyerek bitirmesi durumudur. Yani bir hastalıkmış?...
Karoşi: Uzun çalışmaya bağlı ölüm olaylarına ''karoşi'' denir. Özellikle de Japonya'nın çalışma saatleri çok yüksektir.Bu ülkede gençler ve yeni işe girenler arasında uzun çalışma satleri çok yaygındır.
Hibakusha: Japonyada atom bombasından etkilenmiş insanlar anlamına gelir.
İzotop: Atom numaraları aynı kütle numaraları farklı olan atomlara denir...
Yine bir belgesel programda denk geldim ve öğrendim: PARAGUAY- 1864 yılında İngiliz kapütülasyonlarını tanımadığı için Brezilya, Uruguay ve Arjantin'den oluşan birleşik ordularla savaş yapmış ve bu savaş büyük bir hezimetle bitmiş. Ülkenin erkek nüfusu neredeyse sıfıra inmiş. Bundan dolayı Paraguay da işlerin çoğunu kadınlar yapıyormuş ve erkekler çok ayrıcalıklı bir konumdaymış? Ülkede fakirlik çok üst seviyedeymiş yani savaştan sonra nerdeyse 150-160 yıl geçmesine rağmen ülke ekonomik olarak hala daha toparlanamamış.Ayrıca topraklarının %60'ı Ormanlık alanmış ve bu yüzden en çok ağaç kömürü yapılıp satılıyormuş ülkede. Nüfusun nerdeyse %70'i gecekondu ve barakalarda yaşıyorlarmış...
Para birimi: Guarani Başkenti: Asuncion Ola: Merhaba demek
Yemekler:Tortilla,Mandioca Frita (geleneksel),Mbeyu ,chipa (mısır ekmeği), Empanada, Balık çorbası (sopa pescado) ünlü, sebze çorbası (sopa de verduras), Saltado (sebzeli güveç),Masamorra (mısır lapası cinsi bir yemek) vs vs...
Terere:Paraguay çayı, bir gelenek,kültürün önemli parçasıdır.Deri kaplı bir termos (içi buz dolu), guampa isimli öküz boynuzundan yapılmış bardak ve bombilla denilen metal bir pipet. Herkes iş te,okul da,yolda,otobüste bu şekilde dolaşıyormuş. Arkadaş grubu arasında paylaşılır, bir güven ve iletişim kurma ritüelidir.Bu ''Terere'' denilen çayın faydaları arasında; uyarıcı, antioksidan, kan temizleyici, yorgunluk giderici, zihin açıcı, stres giderici olması var. Yazın ferahlatıcı özelliği varm
Bindirme boyutu ne demek? İnternet'ten yeni öğrendiğim bir konu;
Hatay'da son depremlerde yerle bir olan lüx Rönesans Rezidansın yıkılma sebebinin yapılan araştırmalarında, yıkımın ana sebebiymiş...
Özellikle İnşaat Mühendisliği'nde kenetlenme kavramı betonarme sistemler için tarif edilmiş bir kavram.Betonarme bir yapı elemanının gerektiği gibi davranabilmesi için (betonarme bir davranış gösterebilmesi) donatının betona kenetlenmesi gerekir.donatının betona kenetlenmesi gerekir.
Anlaşıldığı üzere kenetlenme kavramı, beton ile donatı arasındaki ilişkiyi tarif eder. Kenetlenme doğru ise, yeterli ise, beton ne kadar uzar ise donatı da o kadar uzar, beton ne kadar kısalır ise, donatı da o kadar kısalır.
Eğer kenetlenme sağlanmamışsa beton ile donatı arasındaki uzama-kısalma ilişkisi eşit olmaz, kısaca donatı sıyrılır. O halde donatının beton içerisinde belli bir uzunlukta olması gerekir ki kenetlenme sağlanabilsin. Kenetlenme, donatının gereksinme duyulmayan noktadan itibaren belli uzunlukta uzatılmasıyla sağlanır.
Bindirme boyu ise; birbirine bindirmeli ek yapılan iki donatının ortak bölgedeki uzunluğunu belirtiyor. Yani bindirme boyu iki donatı arasındaki ilişkiyi ifade ediyor.
Kısaca şunu demek istiyorlar; Seninde sırtına taşıyacağından fazla yük bindirirlerse sen de çöker kalırsın!
Ben anladıııııım? Müteahhitlere ve İmar proje sorumlularına bindirin diyor...
Hisleri ve duyguları keskin olan zeki bir insan olağanüstü durumların ve kişilerin üstesinden, keramet sahibi birisine göre daha kolay gelirmiş. Bu söz bana da çok mantıklı geliyor...
-Ermiş bir zatın hayat nedir sorusuna cevabı; Namazsız ezan ile Ezansız Namaz arasında geçen zamandır.
-Şeşhane: Namlusunun İçinde 6 yiv olan bir tüfek türü -Kaval: Osmanlı zamanında kullanılan yivsiz bir tüfek türü Yani ''altı kaval üstü şeşhane'' tabiri buradan geliyormuş. -------------------------------------------------------------------------------------
Araknofobi: Örümcek korkusu...
Aviofobi: Uçuş korkusu (uçağa binememek)...
Melofobi: Müzik korkusudur...
Amatofobi: Toz ve tozlu ortamlarda bulunma (iğrenme) korkusudur...
Tafefobi: Mezarlardan kokmak ve diri diri gömülme korkusu taşımak..
Kimofobi: Dalgalardan korkma hastalığı da denir.Kişi sadece dalgalarla temastan değil, dalgaların resimleri ve onların düşüncesi dahi korkutucudur...
Musofobi: Fare ve Sıçan korkusu...
Fagofobi: Boğulma korkusu (yemek yeme,içme veya hap alma korkusudur.Özellikle çocukların boğulmasından korkarlar.
Astrofobi: Gök gürültüsü ve Şimşek korkusu...
Batmofobi: Merdiven korkusudur...(düşme,yaralanma ve ölme)
Selakofobi: veya galeofobi ise köpekbalıklarına özel gelişen korkudur.(Yunanca da galeos köpekbalığı demektir.)
Yine birgün TV de doğu illerimizde kış mevsiminin zorluklarını anlatan bir belgesel seyrederken öğrendiğim bir şeyi anlatayım; bir köylü kadını çocuklarının geleceği ile ilgili konuşurken; birisi polis olsun diğeri de öğretmen olsun istiyordu.Hatta geceleri şöyle bir dua edermiş onlar için;
''Herkesin olsun bizimki de içinde olsun'' dua aynen böyleymiş. ne kadar içten ve mütevazilik dolu güzel bir temenni ,sizce de öyle değil mi?
-------------------------------------------------------------------------------------Yorumlar - Yorum Yaz