UMUT TARLALARI
www.iyotkokusu.com/kitap
Kitap adı: UMUT TARLALARI (TOPRAĞIN UYANIŞI)
Yazarı: Jose SARAMAGOHazırlayan: Murat TEKİNEŞ
Portekiz'in uçsuz bucaksız verimli toprakları olan, güneydeki alentejo eyaleti tarım işçileri, büyük çiftlik sahiplerinin acımasızca sömürüsüne çok uzun yıllar boyun eğmişlerdir. Hükümet, yani krallık ta bu feodal sömürü düzenine göz yummuştur…
Bu topraklarda yaşayan ve hayatta kalma savaşı veren bir aile var bu romanda ve bu ailenin dört kuşak boyunca serüvenini, direniş hikayelerini yüzyılın başından itibaren 1974 devriminin hemen öncesine kadar anlatıyor.
Yoksul halkın sömürücü güçlere başkaldırmaları, portekiz'deki ilk örgütlü greve giden süreç içindeki tutuklamalar, kovuşturmalar, baskı, zulüm ve de işkenceler...
Evrensel boyuttaki toplumsal sorunlara parmak basılıyor, yoksulluk ve haksızlıklar anlatılıyor bu büyük romanda! Saramago, Portekiz topraklarında ki buğday tarlalarında yeşerip,altın sarısı rengini alan başakların, özgür rüzgarlara karşı koyamayıp dalgalanmaları gibi bu emekçilerin de feodaliteye karşı gösterdikleri büyük direnci, verdikleri haklı mücadeleyi, dalga dalga tüm dünyaya yaymak istemiş!
''UMUT TARLALARI'' diğer adıyla ''TOPRAĞIN UYANIŞI'' isimli bence bu büyük, dev eser insana ait ve insani istekleri, hakları,hukuksal sorunları o kadar yumuşak ve de fazla kışkırtmadan dile getirmişki bize olsa olsa şapka çıkartmak düşer. Fazla söze ne hacet!
Umudun da buğday gibi tarlalara emekle ekilebileceğini, yeşerme ve gelişme süreci her ne kadar uzun olursa olsun, bir gün mutlaka toprağın uyanacağını, hasat vaktinin geleceğini adeta umut ettiriyor vaat ediyor bize ve ''emek karşılıksız kalamaz" dedirtiyor. Çünkü; Emek karşılıksız kalamayacak kadar tehlikelidir, birleşerek yoğunlaşır ve hiç ummadığınız bir anda patlar!
Emek ve umut hırsızlarının ve global sömürgenlerin, emeğin bu özelliğini çok iyi bilmeleri gerekiyor!
Kitaptan bir alıntı: ''Sabah gün doğuşunda tarlalara gidip çalışmaya başlıyorlar, akşam gün batımına kadar durmuyor çalışıyorlardı. Bir hayvan gibi, bir lokma kuru ekmekle sömürülüyorlardı. Direniş ve grevler sonucunda 8 saatlik çalışma süresi ve insanca yaşayıp karınlarını doyurabilecekleri ücreti kazandılar.'
Yani Umut Tarlalarının toprağı uyandı. Ve içinde sevgiye dair, hayata dair, insana dair ne kadar güzellik varsa dışarı, gün yüzüne çıkardı...
Naçizane...
Sevgiyle kalın…Umutlarınızı yüreklerinize ekin ve besleyin…
23/04/2016
Yorumlar -
Yorum Yaz